23 Aralık 2009 Çarşamba

Ajax İşi Abarttı

Hollanda Kupası 4. turunda Amatör Küme takımlarından Wezep Hattemerbroek Combinatie'ye (WHC) konuk olan Ajax, rakibini 14-1 yenerek kupada adını çeyrek finale yazdırdı.
İlk yarısı da Ajax'ın 6-1'lik üstünlüğüyle tamamlanan maçta konuk ekibe bu farklı skorlu galibiyeti getiren golleri; Luis Suarez (6), Marko Pantelic (2), İsmail Aissati (2), Kennedy Bakırcıoğlu (2), Demy de Zeeuw ve Bosch (kendi kalesine) kaydetti. Konuk ekibin tek sayısı ise ilk yarıda Stel'den geldi.
WHC aslında bir maçta 14 golü ilk kez yemiyor.Daha önce 2000 yılında Barcelona ile yaptıkları maçıda 14-0 kaybetmişlerdi.

YORUMSUZ.....Selçuk Dereli hakemliği bıraktı


Catalunya:4-Argentina:2





İspanyaya meydan okuyan Katalanlar efsane Johan Cruyff'un yönetiminde çıktıları maçta bir başka efsane Maradona'nın Arjantin'ini 4-2 yenmeyi başardı.Katalanların kalbi Nou Camp'taki maçta yarı Barcelona'dan oluşan Takım gövde gösterisi yaptı.Maçın yanında bağımsızlık mücadelerinin gösterisi kabul edilen maç oldukça ilgi çekiciydi.Maçta Valdes, Bruno, Puyol, Capdevila, Oleguer, Xavi, Pique, Busquets, Bojan, Sergio, Garcia onbiri ile mücadele eden takım oldukça güzel bir oyun sergiledi.Doğrusu Barcelona başkanı Laporta'nın tribünde keyfine diyecek yoktu.




Özer de Souza....


Fenerbahçe beklendiği gibi Ziraat Türkiye kupasına iyi bir başlangıç yaptı.Maçın sonunda Altay karşısında 3-0'lık skorla galip gelen Fenerbahçe 90 dakika boyunca rahat bir oyun sergiledi.Fazla oynama fırsatı bulamayan Bekir,Deniz,Uğur ve Volkan Babacan'ın da şans bulduğu maçta Özer güzel oyunu ve attığı 2 golle yıldızlaştı.Fenerbahçenin diğer golü Mehmet Topuz'dan geldi.Ankaraspor'dan transfer edildiğinde beklentiler yüksekti genç oyuncudan.Sezon başı sakatlığı ve forma fırsatı bulamamasından dolayı acaba İstanbul'dan yine mi bir yıldız adayı kayacak derken,Özer verilen fırsatları iyi kullanmaya devam ediyor.Umarız böyle devam eder hem Fenerbahçe hemde milli takım önemli bir yıldız kazanmış olur

Efsane Geri Döndü....Schumi F1'de



Formula 1'in efsane ismi Michael Schumacher'in Mercedes GP takımıyla 2010 yılı için anlaştığı açıklandı.Yıllık 7 milyon €'luk bir anlaşmaya imza atan Schumacher'in ilgini giderek azaldığı F1'e yeniden hareket getirmesi bekleniyor.

Şahsi kanaatim Schumacher'e kırmızının çok yakıştığı.....Onu F1'de tekrar görmek çok güzel olacak ama Ferrari koltuğunda görmek çok daha güzel olabilirdi

22 Aralık 2009 Salı

FIFA 2009 Dünyada Yılın Futbolcusu





21 Aralık 2009 Pazartesi

Zirve Sarı Lacivert

Fenerbahçe zorlu Trabzon deplasmanından galibiyetle dönerek ilk yarıyı lider tamamlamayı başardı.Zor deplasmanın ilk 30 dakikalık bölümü seyir zevki olarak ilk yarının en güzel maçlarından biriydi.Maçın başındaki tempolu oyun maçın bol gollü geçeceği beklentisi uyandırdı bizlerde.Ancak 2 takımda ilk yarıda gol atma becerisini gösteremedi.Şenol Güneş oluşturduğu orta saha ile galibiyeti istediğini belli etmişti aslında.Alazinho'yu Alexin Fenerbahçedeki mevkiinde oynatarak bu oyuncunun sürat ve teknik özelliklerinden faydalanmayı planlamıştı.Ancak Fenerbahçenin orta sahadaki fizik üstünlüğü özellikle sakatlığını tam olarak üstünden atamayan Emre yorulana kadar Fenerbahçedeydi.Umut ise Lugano ve Bilicanın arasında beklenen etkinliği gösteremedi.Bilica bu maçtada ne kadar yararlı bir oyuncu olduğunu gösterdi.Fenerbahçe'de değişen çok fazla birşey yok aslında.Rakip kadar mücadele ettiğinde tüm takımları yenebilecek kaliteye sahip olan Fenerbahçe,kontrollü ve sabırlı oyunuyla sonuca gitmesini bildi.Bekleneni henüz veremeyen İspanyol golcü dün gece attığı golle takımına hayat verdi.Akılda kalanlar arasında yine Guiza'nın ceza sahası dışından kaleye yolladığı direkten dönen topta gecenin güzel hareketlerindendi.
Alex için konusmaya gerek yok.Bu adam kadar ayağına topun yakıştığı başka bir futbolcu yok Turkcell Süper Liginde.
Macın başında Trabzon atağında ofsayt bayrağını kaldıran hakeminde biraz dersine çalışması ve ofsaytın nasıl olduğunu yada olmadığını öğrenmesi gerekir.O pozisyonda kalkan yanlış bayarak olmasaydı maç sonucuda belki farklı olabilir.
Sonuçta Trabzonspor şampiyonluk ümidini bir sonraki sezona bırakırken,Fenerbahçe şampiyonluk yolunda önemli bir virajı geride bırakarak ilk yarıyı lider tamamladı.
İkinci yarıda fikstüre göre İstanbul dışına pek çıkmayacak olan Fenerbahçe bizlere göre Şampiyonluğun bir numaralı favorisi olduğunu göstermiş oldu.

20 Aralık 2009 Pazar

Yenilgisiz Lider - BEŞİKTAŞ: 0 - FENERBAHÇE ACIBADEM: 3

Fenerbahçe Acıbadem Aroma Bayanlar 1.Ligindeki yenilgisiz liderliğini bu hafta oynadığı Beşiktaş derbisi ile perçinledi.(SETLER: 22-25, 18-25, 11-25 )
Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde de Çek Cumhuriyeti temsilcisi Mondraska Prostejov, Rus takımı Dinamo Moskova'yı ve Polonya’nın Aluprof Bıelsko Bıala takımı’nı da 3-0’lık skorlarla mağlup eden Sarı Kanaryalar, Beşiktaş karşısında maçı zorlanmadan kazandı.
Fenerbahçe Acıbademde Eda,Seda ve Avrupa'nın en önmeli smaçörlerinden Gamova'yı seyretmek gerçekten büyük keyifti.
Maçta zaman zaman gerginleşen tribün atmosferine güvenlik güçlerinin zamanında müdahalesi olayların büyümesini engelledi.Bu gergin atmosferde oynanan maçı Fenerbahçe Acıbadem kazanarak liderliğini sürdürdü.

Messi no es Argentino!


Arjantinde yayınlanan haberlere göre Altın Top sahibi Lionel Messi, Barcelona ile başarıdan başarıya koşarken, Arjantinli'lerin gittikçe antipatisini kazanmaya başlamış. Hatta öyleki Buenas Aires'in merkezi La Plata'da duvarlarda Messi'ye hakarete varan duvar yazıları ile dolmaya başlanmış. Tabi ilk bakışta adamlar dünyanın en iyi futbolcusuna sahip nasıl olabilir böyle birşey, bizde Primier Lig'de Tuncay'ın alt sıra takımlarında attığı goller haftalarca jenerik olarak gösterilirken bu adama niye küfrediyor kendi halkı diye düşünüyor insan. Arjantin'lilerin sinirlerinin sebebi ise gayet açık. Messi Barça'da herkese parmak ısırtırken, Arjantin milli takımında ise aynı başarıyı bir türlü yakalayamıyor. Arjantin'liler onu yeni "Marodona" olarak görmek isterken Maradona'nın kurduğu takımda istenilen patlamayı yapamıyor. Bunun tabi birçok sebebi olabilir.

Bunun yanı sıra Messi'nin Estudiantes ağları uzatmalarda attığı gol bardağı taşıran son damla oldu. Özellikle bu maçtan sonra Arjantinli taraftarların: "Messi, haz eso en el Mundial" diye tempo tutması (Messi, bunu Dünya kupasında da yap) sorunun aslında nerden kaynaklandığına dair bir delil. Ancak şu bir gerçek ki Arjantin Dünya Kupası'na son anda da olsa katılmayı başardı. Şimdi Kupa'da oynayacak olan Messi, yeteneği ile Arjantin'e şampiyonluk kazandırabilirse o zaman işte yeni "Maradona" olabilir Arjantin'lilerin gözlerinde çünkü şu sıralar La Plata'lılar Messi'in takımına klübüne tüm kupaları kazandırmasını pek de umursamıyorlar. Hatta bunun en çarpıcı örneği son Arjantin maçında yaşandı, taraftarlar "Messi es no Argentino" diye bağırması bunu açıkca ortaya serdi. (Messi Arjantinli değildir!)

Real Madrid Çıldırdı- R.Madrid 6- R. Zaragoza 0

Maçın sadece ilk 70 dakikasını izleyebildim. Son bölümlerinde sızıp kalmışım. Ama uyumam maçın sıkıcılığından değil tabiki. Daha 28. dakikada 3-0 olan bir maçtan söz ediyoruz. Maç başlar başlamaz henüz daha 3. dakika tamamlanmamışken Higuen sol çaprazdan girip köşeye nefis bir top bıraktı.Ardından Van Der Vaart'ın arka arkaya gelen 2 golü. İlkinde Marcelo'nun, ikincisinde ise Ramos'un asistleri mükemmeldi.İlk yarı bitmeden Higuen'in 2. golüyle durum 4-0 oldu. İlk yarı boyunca Zaragoza'nın tek bir şutu vardı.Real Madrid, sağ ve sol beklerinin de katkısıyla müthiş hücum varyasyonları yaptı. Pelegrini'de uzun süreden sonra ilk kez keyifli bir maç izledi. İkinci yarıda aynı tempoyla devam etti. Ronaldo free kicklerde aradığı golü bulamazken, kaleciyi yatırıp 5 kişi arasından attığı gol enfesti.Marcelo yerine oyuna giren Benzema ilk girdiği pozisyonda golü kaçırırken, ikincini affetmedi. Gol sonrası Anelka vari gol sevinci ilginçti.

Real Madrid maç boyunca rakibine pozisyon vermedi. Sürekli hücumu düşündü. Skor 6-0 olunca bile saldırarak Şampiyonluğa ne kadar aç olduğunu gösterdi.Ronaldo oynadığı sürece Madrid'in ligde fazla zorlanmayacağını düşünüyorum.

19 Aralık 2009 Cumartesi

Dünyanın En Büyüğü Barcelona


Barcelona,6.FIFA Kulüplerarası Dünya Kupası maçında Estudiantes'i normal süresi 1-1 biten maçta, uzatmalarda Messi'nin attığı golle 2-1 yenmeyi başardı. Maç ilk yarı itibariyle sıkıcı geçerken Estudiantes forveti Ledesma'nın Abidal ve Puyol'un arasından kafa vurarak attığı gol maçı bir nebze hareketlendirdi. İlk yarı böyle biterken 2. yarıya Barcelona İbrahimoviç'in kaçırdığı golle başladı. Henry'in çıkıp Pedro'nun girmesiyle hereketlenen oyunda Barcelona aradığı golü ancak 88'de Pedro ile bulabildi. Messi maç boyunca fazla gözükmedi derken uzatmalarda attığı muhteşem göğüs golüyle Barca'nın Dünyanın En büyüğü olduğunu ilan etti. Estudiantes'te forma giyen Veron'un yürümeye mecali yoktu. Takımını 10 kişi oynattı.Buna rağmen maçtan sonra Xavi ve Messi ile beraber ödül alması ilginçti. Neye istinaden o ödülü aldığına bir anlam veremedim. Öte yandan Henry yine Barcelona'daki en etkisiz isimdi.
Barcelona bu kupa ile bu sezon müzesine 6. kupasını götürdü ve bir sezonda bütün kupaları kazanan ilk takım oldu.

Avatar


Barcelona-Estaduentes maçına yetişebilmek için 14:30 seansına girmek zorunda kaldık. Salon hınca hınç doluydu. Önümüzdeki kadın 3-4 yaşında 4 tane çocuk getirmiş fakat filmin alt yazı olduğunu unutmuş.İzlediğim ilk 3D film oldu.Bir kere o gözlüğü takmak çok rahatsız edici. Filme gelince, uzun zamandır çekilen en iyi filmlerden biri diyebilirim.Ama abartıldığı kadar değil. O yüzden kendinizi fazla bir beklentiye sokmayın. Görsel olarak iyi olmasına karşılık, konu, kurgu oldukça basit.Görsellikler haricindeki film son sahneye kadar belgesel havasında geçti.Son bölümdeki savaş sahneleri ise filme verdiğiniz parayı kurtarıyor.
Yüzüklerin Efendisinden sonra bende bir tat bırakan film olmamıştı. Malesef bu film de o tadı bırakmadı.Son sözüm Peter Jackson'a.Keşke Yüzüklerin Efendisini hiç çekmeseydin. Senin yüzünden hiç bir filmi beğenmez oldum...

18 Aralık 2009 Cuma

Fenerbahçe'nin rakibi: Lille

Fenerbahçe, Uefa Avrupa Ligi'nde Fransa Temsilcisi Lille ile eşleşti. Lille klasik fransız takımlarının ağır ve tabiri caizse ''alt'' biten maçlarının aksine maçları bol gollü geçen bir ekip. Bunda takımın iyi kontraya çıkması ve hızlı forvetleri temel etken. İşin gerçeği eğer devre arasında Fenerbahçe takviye yapmazsa(özellikle forvet bölgesine) oynanacak maçlarda işi zor görünüyor.

Tabii bu maçlarda Daum faktörünü de unutmamak lazım. Önceliği her zaman lig olan (aslında türk futbol mantığına uygun) bir teknik direktörden taktik anlamda sürpriz gelebilir.

Son olarak, Gervinho'ya dikkat!

UEFA Avrupa Ligi 2.Tur Eşleşmeleri


Fenerbahçe ve Galatasaray'ın UEFA Avrupa Ligi 2. ve 3.turdaki rakipleri belli oldu.Fenerbahçe 2.Turda Fransa.'nın Lille ekibiyle eşleşirken tur atlaması halinde Liverpool-Unirea Urziceni eşleşmesinin galibiyle 3.turda mücadele edecek.
Galatasaray ise İspanyol Atletico Madrid ile eşleşti.Tur atlaması halinde ise Everton-Sporting Lizbon galibiyle mücadele edecek.


Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sol beki Roberto Carlos dün gece son kez Fenerbahçe formasını giydi.Elde ettiği inalmaz başarılar ve ödüllere rağmen mütevazi tavırları ve güler yüzüyle hepimizin hafızalarında unutmaz bir yer edinen Carlos'a bizde ''Yolun açık olsun FENERLİ CARLOS Usta'' diyoruz.

Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme Turu Maçları


Yemekten gelince görebildim eşleşmeleri... Süpriz ve heyecanlandıran eşleşmeler var. Jose Mourinho,David Beckham ve Karim Benzama'nın eski takımlarına karşı oynayacak olmaları ilginç bir tesadüf olmuş. Onun dışında da kolay maçlar olmadığı meydanda. 2. tur mücadeleri ilk maçları 16/17 ve 23/24 Şubatta başlayacak ve rövanşları 9/10 ve 16/17 Mart tarihlerinde oynanacak.

Maçkolik Haftasonu


Cuma
20:00 TSL Beşiktaş- Bursaspor LigTv
21:25 Bundesliga Schalke 04-Mainz TRT3
Cumartesi
13:30 Kayserispor- Antalyaspor LigTv
14:45 Portsmouth-Liverpool Spormax
15:00 Pohang Steelers - Atlante NtvSpor
18:00 Estudiantes - Barcelona NtvSpor
20:00 Galatasaray - Gençlerbirliği LigTv
21:45 Fiorentina - Ac Milan Ntvspor
23:00 Real Madrid - Zaragoza Ntvspor
Pazar
16:00 Juventus - Catania NtvSpor
18:30 Köln - Nürnberg TRT3
20:00 Trabzonspor - Fenerbahçe LigTv
21:45 İnter - Lazio NtvSpor

UEFA Avrupa Ligi- 16/17 Aralık



17 Aralık 2009 Perşembe

Haftanın Resmi


O yüksekliğe çıktıktan sonra insan orada kalıp etrafdaki manzarayı izlemek ister. Fakat İsviçreli Andreas Kuettel'in böyle bir şansı yok.Engelberg'de yaptığı bu müthiş atlayış sonrasında pür dikkat düşeceği yeri kestirmeye çalışıyor.

Bayan Hakem İstiyoruz


Resim Kicker dergisinden.Alman liginden bir maçtan. Gördüğünüz gibi orta hakem sarışın hoş bir bayan.Biraz araştırdım. Adı Bibiana Steinhaus.Hanover bölgesinden.1979 doğumlu. Asıl mesleği Polis.Daha önce Trabzonspor'un Osnabrück ile oynadığı maçı da yönetmiş. Almanya’nın ikinci ligindeki ilk kadın hakemi. 2005 yılından bu yana FIFA’nın resmi hakemi.
Yalnız bakışları ve dudak mimiği fena... İnen tozlukları mı süzüyor yoksa esmer ağbimizin kalçasını mı? Bizim ligimizde de bu abla gibi hakemlerin olması hakem-futbolcu gerginliğini azaltmaz mı?

Abu Dabi'de Barca Aşkı Başkadır

Resimler, Abu Dabi'deki Fifa Kulüpler Şampiyonası'ndan. Barcelona yarı finalde Meksika'nın Atlente takımını 3-1 yenerek finale yükseldi. Goller Busquets, Messi ve Pedro'dan geldi.
Bu arada belirtelim final maçı cumartesi günü saat 18:00'da Estudientes ile oynanacak.


Euro 2012 için Çiçek gibi Logo


UEFA, Ukrayna'nın başkenti Kiev'de düzenlen basın toplantısında Euro 2012'nin resmi logosunu tanıtırken turnuvanın sloganını da kamuoyuyla paylaştı.
Logo'nun ana teması 'lale' çiçeği üzerine kurulmuş. Polonya ve Ukrayna bayraklarının renklerini alan iki lalenin ortasında ise büyükçe bir futbol topunun üzerine resmedilmiş lale figürleri yer alıyor. Euro 2012'nin sloganı ise "Birlikte tarih oluşturmaya" olarak belirlendi.Platini, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Burada açmakta olan iki çiçek figürü var. Ümit ediyorum ki, Polonya ve Ukrayna'da tıpkı bu çiçekler gibi açacaklar" dedi. Platini bunu söylerken Avrupa'nın en güzel hanımlarının iki ülkede olduğunu unutmadı sanırım.

İşte İngiltere 2018 Statları


İngiltere, 2018 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak için Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği'ne (FIFA) sunacağı aday şehirleri açıkladı.Başkent Londra'da düzenlenen basın toplantısında, İngiltere'nin Birmingham, Bristol, Leeds, Liverpool, Londra, Manchester, Milton Keynes, Newcastle/Gateshead, Nottingham, Plymouth, Sheffield ve Sunderland kentlerini 2010 yılının Mayıs ayında FIFA'ya sunacağı belirtildi.

2018 ve 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak ülkeler 2010 yılının Aralık ayında açıklanacak.

Statları detaylı incelemek için burayı tıklayın.

16 Aralık 2009 Çarşamba

The Lost Symbol- Dan Brown


Kitap okumaya çok fazla vaktim olmuyor. Bir an önce çıksa da okusam diye takip ettiğim bir yazar da yok. Tabi Dan Brown'u ayrı bir yere koyuyorum. Bütün kitaplarının kurguları aynı olmasına rağmen, kendisini okutturmayı çok iyi biliyor. DaVinci Şifresi, Dijital Kale, Melekler ve Şeytanlar'dan sonra hevesle okuduğum başka bir kitap daha. Çıktığı gün aldım, her gün 50 şer sayfa okuyorum, iş güç olmasa normalde 18 saat içerisinde bitirirdim kitabı.

Tavsiye ediyorum, almadıysanız alın, muhakkak okuyun...

15 Aralık 2009 Salı

2010 FIBA Dünya Şampiyonası Kuraları çekildi


Kura çekiminde gruplar şu şekilde oluştu;
A Grubu (Kayseri); Arjantin, Sırbistan, Avustralya, Almanya, Angola, Ürdün
B Grubu (İstanbul); ABD, Slovenya, Brezilya, Hırvatistan, İran, Tunus
C Grubu (Ankara); Yunanistan, TÜRKİYE, Porto Riko, Rusya, Çin, Fildişi Sahili
D Grubu (İzmir); İspanya, Fransa, Kanada, Litvanya, Yeni Zelanda, Lübnan

Ryan Giggs 20. Sezonu Bekliyor


Dile kolay... 19 yaşında girdiği klüpte şu an 36 yaşını dolduruyor. Tam 17 sene olmuş. Kendisiyle yapılan röportajda 20. sezonumu tamamlamadan buralardan gitmem demiş.Bu sezon BBC yılın sporcusu ödülünün de sahibi oldu. Adam 36 yaşında ama futbola hala aç...Bu açlığın nedeni futbol sevgisi ve profosyenellik. Ülkemizde bu yaşa kadar futbol oynayan sporcu sayısının az olma nedeni de bu. En başta profosyenellikten yoksunluk. Zaten bu nedenden dolayı futbolcularımız yurtdışına gidemiyor, gitse de fazla barınamıyor.

Ryan Giggs televizyonda izlediğim bir programda hayatında kendisini en çok etkileyen olaydan şöyle bahsetmişti. " Kötü bir sezon geçiriyorduk. Yine mağlup olduğumuz bir maç sonrası yanıma 2 tane 8-9 yaşlarında çocuk geldi. Benden imza istediler. Bana uzattıkları kağıdı imzaladım kendilerine verdim. Çocuklar kağıdı alıp gözümün önünde yırtıp, parçaladılar. O an benim için bir dönüm noktası oldu. Futbola, klübe başka bir inançla bağlandım...."

Teknik Direktör Henrik Larsson


Gol makinesi lakabını fazlasıyla hakediyordu Henke...Fransa'da oynarken yaşadığı inanılmaz sakatlıktan sonra bile kendini toparlayıp gollerine devam etmişti. Onu lanse eden en iyi takım Celtic'ti şüphesiz. Celtic'te parlayan yıldızı onu Barcelona'ya kadar taşımıştı.Barcelona'da iş yapmaz diyenlere Arsenal maçı sanırım tokat gibi bir cevaptı. Barcelona ardından Helsinborgs'a gitmiş orada ne yapacak yaşı kaç oldu derken başarılı performansını 3 aylık bir Manun kariyeri ile süsledi.

1Kasım 2009'da Elfsborg maçı ile noktaladığı futbolculuk kariyerine teknik adam olarak geri döndü Henke. İsveç 2. lig ekiplerinden Landskrona Bois ile anlaşmış. Umarım parlak futbolculuk kariyerine teknik adamlıkta da devam eder.

14 Aralık 2009 Pazartesi

Yılın Bidonu Felipe Melo


İtalya'da verilen ilginç ödüllerden Bidone d’Oro (Altın Bidon)'un bu yılki sahibi Juventuslu Felipe Melo oldu.Geçen yılın kazananı İnter'in Portekizli'si Ricardo Quaresma'yı geçerek yılın hayal kırıklığı oldu.Bu yaz 25 Milyon €'ya Fiorentinadan Juventusun yolunu tutan oyuncu bir türlü bekleneni veremedi.Aslında bu yılda benim favorim Porto'dan sonra bir türlü dikiş tutmayan Quaresmaydı.Yinede Portekizlinin derecesi kötü sayılmaz.2008 den sonra bu yılda 2.liği elde etti.

İşte Serie A'da sezonun hayal kırıkları:

1. Felipe Melo (Juventus) - 22,87 % [4.289]

2. Ricardo Quaresma (Inter) - 20,63 % [3.868]

3. Tiago Mendes (Juventus) - 9,99 % [1.873]

4. Dida (Milan) - 9,56 % [1.792]

5. Amantino Mancini (Inter) - 9,39 % [1.760]

6. Klaas-Jan Huntelaar (Milan) - 6,84 % [1.283]

7. Ronaldinho (Milan) - 6,07 % [1.139]

8. Christian Poulsen (Juventus) - 6,06 % [1.137]

9. Juan Pablo Carrizo (Lazio) - 4,37 % [819]

10. Julio Baptista (Roma) - 4,22 % [792]

2010 FIBA Dünya Şampiyonasında 2.Torbadayız

Gelecek yıl Türkiye'de yapılacak FIBA Dünya Şampiyonasında torbalar belirlendi.Türkiye kura çekimine 2.Torbadan katılacak.
2010 FIBA Dünya Şampiyonası kura çekimi öncesinde torbalar şu şekilde oluştu:
1. Torba: ABD, Arjantin, İspanya, Yunanistan
2. Torba: Türkiye, Sırbistan, Slovenya, Fransa
3. Torba: Brezilya, Porto Riko, Kanada, Avustralya
4. Torba: Hırvatistan, Rusya, Litvanya, Almanya
5. Torba: Yeni Zelanda, Çin, İran, Angola
6. Torba: Ürdün, Lübnan, Tunus, Fildişi Sahili

13 Aralık 2009 Pazar

Denizli & Kahveci Corp.- Denizlispor 1- Beşiktaş 1


Aslında umutla baktığım bir maçtı. Cska rezaleti sonrası takımın kendine gelebileceği bir deplasmandı. Nihat hariç ilk yarıda oynanan futbola itirazım yok. Bu kadar şut atıp verimsiz olan başka bir futbolcu hatırlamıyorum. Sanki normalde her attığını sokuyormuş gibi... Nihat gol atamadıkça pskolojisi bozuluyor, bencilleşiyor, saçma sapan hareketlerle takımı sabote ediyor.Nihatı kazanıcam diye takımı feda etmenin mantığı nedir?

İlk yarıda Beşiktaş oldukça baskılı oynadı. Yenen gol duran toptan geldi, rakibe fazla pozisyon vermedi Beşiktaş.Bobonun attığı gol çok güzeldi. Oldukça yüksekten gelen topu kontrol edip vurması çok klasdı. Bobonun klaslığına Nihat kalaslık ile cevap vermemiş olsa Beşiktaş ilk yarıda maçı koparabilirdi. Ekrem'in alda at dediği 2 asist var ki Nihat vururken acaba kaleye baktı mı merak ediyorum.

2.yarı ise Manisaspor Beşiktaşı iyi preslerken,Magic Mustafa'nın Tello'yu alıp bitik Nobre'yi oyuna olmasıyla ipler iyice Manisaspor'un eline geçti. Bu maçta kaybedilen puan yine Mustafa hocanın inadındandır.Sezon başından beri aynı hataları yapmaktan bıkmayan hoca, bile bile lades demeye devam ediyor.Bu haftada takımının fişini yine kendisi çekti.
Haftaya Bursaspor karşısında alınacak kötü bir sonuç ise tribünlerin ve camianın tekrar karışmasına neden olabilir.
Kötü denen Galatasaray ve Fenerbahçe'nin, iyi zannedilen Beşiktaş'ın önünde olması herşeyi yeterince iyi anlatıyor sanırım.

Son Nefeste


Fenerbahçe kazanmak zorunda olduğu maçta zorda olsa kazanmasını bildi.Son 3 haftadır kaybeden takımda aslında çok fazla değişen birşey yoktu dün akşam.Sadece biraz daha fazla mücadele,kazanma isteği ve tabii ki ALEX.....Herkesin ne zaman oynayacak diye beklediği Özer Hurmacı sonunda sahadaydı.Yaptığı asist ve oynadığı futbolla göz doldurdu genç yetenek.
Fenerbahçe orta saha kontrolünü ele geçirdiğinde etkili oldu.Saman alevi gibi parlayan Fenerbahçenin ilk golü bulduktan sonra oyunun kontrolünü ele geçireceğini düşünenler yanıldı.Ankaragücü Vassel'in ayağından bulduğu güzel gol ile eşitiliği sağladıktan sonra mücadelececi oyunuyla 2-1 lik üstünlüğüde ele geçirdi.
Bu golden sonra Özer ve Mehmet Topuz kanat oyununu terkederek daha çok içe katetti ve oyun etkinliğinin Fenerbahçeye geçmesini sağladılar.Sonuçta Alex'in 2 golü ve suskun İspanyolun güzel golüyle Fenerbahçe kazanmasını bildi.
Fenerbahçe'de göze batan oyuncular yaptığı etkili bindirmeler ile Gökhan,güzel oyunuyla Özer,mücadelesiyle Christian ve tabiii ki kaptan Alex'ti.
Ankaragücü görünümlü Ankaraspor'un ise ilerleyen haftalarda işinin daha zor olduğunu düşünüyorum.Teknik direktörsüz ve ruhsuz oyunuyla Ankaragücüde ilerisi için umut vermedi.
Avrupa takımlarının kalecileri yaptıkları kurtarışların yanı sıra attıkları gollerlede takımlarına hayat verirken (Sinan Bolat,Palop,Butt ) maalesef Fenerbahçe kalecisi bekleneni verememeye devam ediyor.Dün akşamda kaleye bulan 2 top gol olurken 1 topta direkten döndü.Volkan'ın 90 dakikayı tek kurtarış yapmadan tamamlamasıda gecenin ilginç istatistiklerindendi.
Daum Fenerbahçe'nin başında sahaya en fazla çıkan antrenör ünvanınıda bu maçta efsane Veselinoviç'in elinden almayı başardı.Tebrikler Christoph Daum...
Hakemler için her nekadar konusmak istemesekte Ankaragücü'nün attığı golü saymayan ve Fenerbahçe'nin yediği 2. golde Bilica'ya yapılan faulü yakalayamayan hakemlerin formsuzluğu devam ediyor.
Son olarak futbol seyirciyle güzel.Boş trbünler önünde oynanan futboldan hem izleyenlerin hemde oynayanların keyif almadığı bir gerçek

Valencia 2- Real Madrid 3


Son zamanlarda izlediğim en iyi 2. yarı performansıydı. Barca-Madrid maçından bile iyiydi. Kötü geçen ilk yarı ardından, ikinci yarıda atılan tam 5 gol. Sabaha kadar oynansa izlenecek bir maçtı. Saldıran taraf gol atarken, yaslanan taraf sürekli gol yedi. Gollerde hazırlanış bir yana, bireysel yetenekler üst düzeydeydi. Barca maçında kazma ilan ettiğim Marcelo dün Higuen ile sahanın en iyilerindendi. Higuene attığı pasa bayıldım.Benzama ise kendini toplamaya başladı. Dün çok faydalı işler yaptı. Topu alıp ayağında fazla eveleyip gevelemedi, bencil de oynamadı. Higuene attırdığı gol çok klasdı.Adı Fenerbahçe ile geçen Van Der Vaart Madrid'in en kötüsüydü bence.Casillas'da yediği gollerde hatalıydı. Hele ilk golde boşa uçuşu çok estetik olmakla birlikte yediği gol acemiceydi.Sergio Ramos da iyi oynamasına rağmen dün akşam yine çirkef ve antipatikti.

Valencia'da ise D. Villa 2 kişinin arasından attığı kafa golüyle ne kadar usta bir golcü olduğu gösterdi. Mata yine iyiydi, umarım Liverpool transferi gerçekleşir.Bu arada Bruno denen sağ beki Valencia çok mu aramış merak ettim.

Sonuçta ortada bariz bir güç farkı vardı ama Valencia iyi direndi ama 3 puan Madrid'in hakkıydı.

12 Aralık 2009 Cumartesi

2010 FIBA Dünya Şampiyonası


İstanbul'da yapılan FIBA Yönetim kurulu toplantısında şampiyonaya Wildcart ile katılacak son 4 takım belli oldu.Almanya, Rusya, Litvanya ve Lübnan turnuvaya davet edilen son 4 takım oldu.

Böylece Dünya Şampiyonasında mücadele edecek takımlar;

Angola, Kanada, Yunanistan, Yeni Zelanda, İspanya, Almanya, Arjantin, Çin, İran, Porto Riko, Tunus, Litvanya, Avustralya, Hırvatistan, Fildişi Sahili, Sırbistan, Türkiye, Lübnan, Brezilya, Fransa, Ürdün, Slovenya, ABD, Rusya olarak belirlendi.

En Güzel Vodafone Reklamı


11 Aralık 2009 Cuma

Şampiyonlar Ligi Gruplardan Çıkanlar


Resim billsportsmaps 'den. Güzel bir çalışma olmuş. Haritada Gruplardan çıkan 9 takımın bilgileri mevcut. Arsenal, Barcelona, Bayern Munich, Chelsea, Internazionale, Lyon, Manchester United, Porto, and Real Madrid.

10 Aralık 2009 Perşembe

NBA'in En Değerlisi LOS ANGELES LAKERS


Forbes Dergisi son 11 yıldır NBA takımlarının mali değerlendirmesini yapıyor.Bu yıl yapılan değerlendirmeye göre NBA'in en değerli takımı LOS ANGELES LAKERS.
Süperstar Kobe Bryant, müthiş İspanyol Paul Gasol, vazgeçilmez Lamar Odom ve çılgın adam Ron Artest' li kadrosuyla Lakers'ın değeri 607 Milyon dolar.....
NBA'in en değerli 5 takımı şu şekilde sıralanıyor:

1. LA Lakers - 607 milyon dolar
2. New York Knicks - 586 milyon dolar
3. Chicago Bulls - 511 milyon dolar
4. Detroit Pistons - 479 milyon dolar
5. Cleveland Cavaliers - 476 milyon dolar
2010 yılı yaz döneminde ise King Lebron James çılgınlığı yaşanacak gibi görünüyor.Serbest oyuncu konumuna gelecek Lebron'u pek çok takım kadrosuna katmanın hesabını yapıyor.Bu konuda ise en istekli görünen takım ise New York Knicks.Tüm bütçe planlamalarını bu transfere göre yapan Knicks Lebron James'i Cavs'tan koparabilir.
2010 yılı Forbes değerlendirmesinde zirvede New York Knicks'i görmemiz hiçte sürpriz olmaz

Maldonado yılın futbolcusu....

Fenerbahçe'de istenmeyen adam ilan edilen Cladio Maldonado Brezilya'da yılın orta saha oyuncusu seçildi.Ayrıca ülkesi Şili'de de yılın futbolcusu adayı....
Futbol çok enteresan bir oyun.Kesinlikle matematiği yok.Türkiye'ye gelirken hakkında methiyeler düzülen,geldiğinde ise amatör takımda oynayamaz denen adam geldiği yere döndüğünde takımıyla yaşadığı şampiyonluk ile birlikte yılın en iyi orta saha oyuncusu seçildi.
Ya Brezilya'da futbol gerçekten çok kötü....Yada bizim futbol anlayışımızda bir sıkıntı var.
Ne dersiniz......